Belirsizlik, hayatın sürpriz hediyesi …

Belki hayatımda defalarca kurmuşumdur şu cümleyi ‘Belirsizlikten nefret ediyorum. Ne olacaksa olsun da artık bitsin şu belirsizlik’. Çok tanıdık geldi değil mi ? Muhakkak ya duymuşsunuzdur ya da siz de kurmuşsunuzdur. Ben de çok kullanıyordum, ta ki bu cümlenin belirsizliğin kendisinden bile daha çok belirsizliğe yol açtığını farkedene kadar. Şimdi ise her belirsizlik bana hayatın ‘Dur düşün, en iyisini yaratman için sana süre, sonra da aç bakalım sana hediyemi’ demesi gibi geliyor. Sevgiyle kucaklıyorum artık BELİRSİZLİK’le beraber gelen sürpriz hediye paketimi…

Hayatta cüzi ( farkındalıkla hayatı yönlendirebilme gücü ) irade ve küllü ( değiştirilmesi zor daha çok kadersel ) irade diye iki gerçek vardır. Yani daha bilinen tanımda açıklayacak olursam etki alanı ve ilgi alanını yönetebilme. Biz kendi etki alanımız için de seçimlerle ve farkındalıkla değişiklik yapabiliriz. Bizim dışımızda da değişkenler varsa eğer o ilgi alanına girer ve eğer inanıyorsak pozitif düşüncelere, onların içinde kalıp bekleyerek sonuca etki edebiliriz. Ama bazen zaman geçebilir ve beklememiz gerekir. İşte bu bekleyiş beraberinde belirsizliği getirir. Peki, her zaman anında etki edemiyorsak ve bu belirsizlik her daim hayatımızda olacaksa, onunla neden düşman olalım ki değil mi? İşbirliği içinde olmak işimize yarayıp, huzurun kaçmasını engelleyecekse niye savaşalım ki? En iyisi onu müttefik yapmak ve hayata benzin olarak katmak, sonrada yola devam etmek. Bunu nasıl mı yapabiliriz ? Bir göz atın, aşağıda ilginizi çekeceğine inandığım bir kaç şey var.

Bir söz okumuştum, karar vermek ile ilgili şöyle diyordu ‘Karar vermek, aklın durması halidir’ Bir düşünün bir konu hakkında karar veremiyorsunuz bir türlü ‘o mu, bu mu, şu mu’ derken zihin sürekli çalışıyor. Yeni yollar, yeni çözümler, yeni alternatifler. Ama belirsizlik bitsin diye acele edip karar verdiğiniz anda zihin o konu ile ilgili düşünmeyi durduruyor. Ve ne yazık ki o karar sizin için en doğru, en faydalı, en makbul karar mı bunu düşünmeden. Onun için karar verilmiş olması yeterli oluyor. Karar verildi ve iş bitti, paydos! Dolayısıyla yaratıcılık ve ihtimaller hesabı bitiyor.

Gelmek istediğim konu şu ki belirsizlik koskocaman bir ihtimaller bulutudur. Herşey olabilir, eğer siz çekim yasasına inanan biriyseniz – bu arada yer çekimi yasasına inanan, bu nedenle kendini balkondan aşağı atmayan biri iseniz çekim yasasına inanmanız gerekir. Çünkü o da yer çekimi yasası kadar gerçek ve ispatlanmış bir yasadır – belirsizlikte en uygun ihtimali hayatınıza çekmek için şansınız devam ediyor demektir. Yaratıcılık tam gaz ilerliyor ve siz en uygun gerçekliğiniz ile frekans olarak eş olduğunuzda harika bir yaratım sizi bekliyor demektir. Hediye paketiniz kapınıza geliyor hazır mısınız?

Burada dikkat edilmesi gereken konu, zihnin sizi belirsizlikten kurtarmak için acele karar vermenize teşvik ediyor olması olacaktır. Çünkü zihin için karar verme sureci sürekli bir çalışma, gelişme ve gerekirse değişme halidir. Değişim ise egonun en korktuğu şeydir. Dolayısıyla bir an önce karara bağlayarak seni değişimden korumaya çalışır. Çünkü egoya göre güvenli olan bildiği şey, güvensiz olan da bilmedikleridir. Unutmayalım ki , her belirsizlik bir değişim ihtimalini barındırır içinde ve bu da egonun en korktuğu durumdur.

Şimdi neler yapabiliriz ona bir bakalım;

  • Etki alanında bir belirsizlik ise acele etmeyin. Özellikle de tüm hayatınızı ilgilendiren bir konuysa, hayatınızın o an kesitine bakıp hemen karara varmayın.
  • Ego, -hemen karar ver diye- baskı yapacaktır, baskının üstesinden gelmek için günün belli saatlerinde o konuyu düşünmek için kendinize izin verin. Özellikle dinginlikte yani içsel rehberliğinizin sesini duyabileceğiniz bir ortam ve sessizlikte. Sürekli kafanızı o konu ile meşgul etmeyin.
  • Konuyu herkesle paylaşmayın. Bilgisine, tecrübesine güvendiğiniz 1 ya da 2 kişi ile sınırlayın .Çok fazla anlatmanız konuyu çığ gibi büyütecek ve bir süre sonra tüm odağınızı ele geçirecektir.
  • İlgi alanında bir belirsizlikse eğer etkiniz olamayabilir. Yukarıdaki maddelere ek olarak isteğiniz ne ise onu hayal ederek ama bağımlanmayarak sonucu akışa bırakmanız iyi olacaktır. İçinizden sürekli o sonucu hakkettiğinizi tekrarlamanız ve içinizi pozitif enerji ile doldurmanız, istediğinize ulaşmanızı kolaylaştıracaktır.
  • Mevcut durumunuzla ilgili kesin bir memnuniyet içinde olmanız enerjinizi yükseltir. Mutlaka şükredecek bir şeyler bulun, Oyun gibi her aklınıza geldiğinde 3 şey yazın bir kenara. Öyle çok karmaşık durumlar değil basit şeyler olabilir .Önemli olan enerjinizi yükseltecek olmasıdır Ve ‘Teşekkür ediyorum dahası lütfen …’ deyin içinizden.

Bu yazdıklarım benim denediğim ve sonuç aldım teknikler. Şans verip uygularsanız çok sevinirim, lütfen sonuçlarını benimle paylaşın.

Şimdi bir de eğer bu teknikleri uygulamazsak ve sadece yukarıdaki cümleyi söyleyip ‘Ne olursa olsun, yeter ki belirsizlik bitsin’ dersek neler olabilir ona bakalım. Çok net olacak olan şu ki ; Yaratım gücünüzü kullanmayıp ne olursa olsun deyip şikayet enerjisi durumunda işi evrene bıraktığınız için evren size o an ki düşük frekansınıza eş bir gerçeklik sunacaktır. Bu ya aslında istemediğiniz bir sonuç, ya da belirsizliğin katlanarak artması olacaktır. Carl Gustav Jung’un dediği gibi ‘Neye karşı koyarsan o ısrarla olmaya devam eder’. Karşı değil yanında olarak onun üstesinden gelebilirsiniz.

Umarım tüm bu okuduklarınızdan sonra BELİRSİZLİĞE bakış açınız değişmiştir. Eskisi kadar sevimsiz gelmiyordur artık. Şu anda madalyonun her iki yüzü de elinizde hangi tarafını çevirip boynunuza asıp gezeceğiniz sadece sizin seçiminiz olacak. Umarım size en yakışanı seçer ve hayatınıza yansıtırsınız.

Sonsuz Sevgilerimle

Nihal

Yazı anı: Home 23:12 awake KA

:

nihal altunsüzer
Yazar Hakkında

1978 Adana doğumlu, evli ve 2 çocuklu biriyim. 2022’de ailemle Amerika’ya taşındık. Çukurova Üniversitesi’nden mezun oldum, 16 yıl yöneticilik yaptım. Profesyonel yaşam ve öğrenci koçuyum. 2022’de aile içi iletişim kitabımı yayımladım. Çalışmalarımı ve eğitimlerimi online sürdürüyorum.

“Belirsizlik, hayatın sürpriz hediyesi …” üzerine 5 yorum

  1. Zihnimin neden beni bu kadar acele ettirdiğini anladım ve ne yapmam gerektiğini öğrendim. teşekkürler.

    Cevapla

Yorum yapın