Zorlayıcı Davranışları Dengeye Getiren Metaforik Hikâyeler Yazmak Kitabımın Özeti ve 10 Sihirli Hikâye

Giriş

Kitabın Hikâyesi

Yazar, çocuklarla yaptığı koçluk süreçlerinin daha kalıcı ve etkili olmasını sağlamak için hikâyelerin gücünü keşfetmiştir. Ailelerin de bu süreçte aktif rol almasını sağlayarak çocukların davranışlarını dengelemeyi hedeflemiştir. Hikâyelerle elde ettiği olumlu sonuçlar, onu bu kitabı yazmaya teşvik etmiştir.

Hikâyelerle Daha İyiye Yolculuk

Hikâyeler, insanlara içgüdüsel olarak hitap eder ve güçlü birer dönüştürücüdür. Hikâyeler sevgi dolu bir ortamda hem çocukların hem de yetişkinlerin ihtiyaçlarını karşılar. Hikâyeler, beynimizin doğal işleyişinin bir parçasıdır ve değerlerimizi aktarmamıza yardımcı olur.

Günümüzde Hikâyeler

Hız ve sabırsızlığın hakim olduğu günümüz dünyasında, hikâyelerle zihnimizi ve kalbimizi dinginleştirebiliriz. Yazar, hikâye yazma ve anlatma kimliğimizi tekrar aktif hale getirmemiz gerektiğini savunuyor.

Bu Kitapta Sizi Neler Bekliyor?

Bu kitap, anne babalar ve çocuklarla vakit geçiren herkes için hikâye yazma ve anlatma sanatı üzerine odaklanmıştır. Hikâyelerin gücünü ve bilimsel temellerini anlatarak, aile içinde hikâye anlatmanın önemini ve zorlayıcı davranışları dengelemek için ipuçlarını sunmaktadır.Kitap, özellikle metaforik hikâyelerin gücünü vurgulamaktadır. Metaforlar, çocukların zorlayıcı davranışlarını dengelemekte ve onların duygusal gelişimlerini desteklemekte güçlü bir araçtır. Metaforik hikâyeler, çocukların hayal gücünü harekete geçirir ve onların duygusal tepkilerini anlamalarını ve yönetmelerini sağlar.

Yazar sonraki bölümünde buraya tıklayarak okuyabileceğiniz şiirsel yapıda yazılmış Hikâyesiz Ülkenin Hikâyecisini paylaşmıştır.

Bölüm 1: Hikâye ve Bilim

Her Anlatı Hikâye midir?

Hikâye ve anlatı arasındaki farkları açıklayan yazar, etkili hikâyelerin nasıl olması gerektiğini anlatıyor. Etkili hikâyeler, izleyicilerin ilgisini çekip katılımını sağlar ve inançları, tutumları ve davranışları değiştirebilir. Etkili hikâyeler, duygusal bağ kurarak dinleyicilerin dikkatini çeker ve onları harekete geçirir.

Hikâyeler Neden İşe Yarar?

Hikâyeler, binlerce yıldır insanların birbirine öğretmek ve etkilemek için kullandığı güçlü araçlardır. Beynin duygusal merkezinin bir parçası olan amigdala ile hikâyeler bizi harekete geçirme gücüne sahiptir. Hikâyeler, duygusal olarak meşgul olmamızı sağlayarak empati kurmamıza ve ikna olmamıza yardımcı olur.

Hikâye Bilimi

Yazar, hikâyelerin insan beynindeki etkisini açıklayan bilimsel çalışmalardan bahsediyor. Hikâye bilimi, hikâye anlatımı ile insan olma arasındaki ayrılmaz bağı netleştirmektedir. Hikâyeler, beynimizin doğal işleyişiyle uyumlu olup, duygusal ve bilişsel tepkilerimizi şekillendirir.

Bilimsel Çalışmalar:

  1. Kendall Haven – Nöral Hikâye Ağı Haven’ın çalışması, hikâyelerin beynin doğal işleyişinde nasıl yer aldığını ve “Nöral Hikâye Ağı” (NHA) adı verilen bir sistemle işlendiğini ortaya koymuştur. Bu ağ, gelen bilgileri anlamlı hale getirmek için hikâye yapısını kullanır. Beyin, gelen bilgiyi anlamlandırmak için boşlukları doldurur, varsayımlar yapar ve yeni bilgiler oluşturur. Etkili hikâye yapısının kullanılması, izleyicinin zihnine doğru ve anlamlı bir şekilde ulaşmayı sağlar.
  2. Paul Zak – Oksitosin ve Hikâye Bağlantısı Zak’ın çalışması, duygusal açıdan etkileyici hikâyelerin oksitosin hormonu salgılayarak empatiyi artırdığını ve toplumsal davranışları teşvik ettiğini göstermiştir. Dramatik hikâyeler izleyen katılımcıların oksitosin seviyeleri artmış ve bu da onları daha empatik ve yardımsever hale getirmiştir. Oksitosin, beynin güven ve yakınlık hissi uyandıran bir hormonudur ve bu hormonun salgılanması, hikâyelerin insanları nasıl etkilediğini açıklar.
  3. Uri Hasson – Hikâyeler ile Beyinler Arası Bağlantı Hasson’ın çalışması, etkili hikâyelerin anlatıcı ve dinleyici beyinlerinde benzer sinirsel tepkiler yaratarak bir “beyin eşleşmesi” oluşturduğunu ortaya koymuştur. Bu eşleşme, ortak bir anlayış ve paylaşılan bir inanç sistemi yaratır. Hikâyeler, insanlar arasında güçlü bir bağ kurar ve toplumsal ilişkileri güçlendirir.

Bu sonuçlar, hikâyelerin insan beyninde nasıl işlendiğini ve onların duygusal ve bilişsel etkilerini vurgulamaktadır. Hikâyeler, güçlü birer iletişim aracı olarak, insanların düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını etkileyebilir.

Bölüm 2: Hikâye ve Aile

Aile Hikâyeleri

Yazar, çocukluğunda babasının uyku öncesi anlattığı “Pofidik Tavşan” hikâyesinden bahsederek başlıyor. Bu hikâyeler, yazar ve kardeşi için değerli ve etkileyici anılardır. Hikâyelerin aile içi iletişimde ve bağlanmada oynadığı rolü vurgular. Hikâyeler, aile sürekliliğini şekillendirir ve özellikle aile geçmişi ile bir bağ duygusu yaratır. Bu hikâyeler, çocuklara aile kültürünü ve değerlerini aktarır, empati, sevgi ve bağlılık gibi duyguları geliştirmeye yardımcı olur.

Neden Aile Hikâyeleri Anlatıyoruz?

Aile hikâyeleri, çocuklara aile içi düzen ve protokoller hakkında bilgi verir. Aile hikâyeleri, kimlikleri şekillendirir ve aile kültürünün temel taşlarından biri olarak kabul edilir. Çocuklar, aile hikâyeleri aracılığıyla ailelerinin değerlerini, inançlarını ve hayat bakış açısını öğrenirler.

Aile Hikâyeleri ve Hafıza

Aile hikâyeleri, aile üyelerinin hafızalarında önemli bir yer tutar. Bu hikâyeler, aile sınavlarını, mücadelelerini ve başarılarını aktarır. Bir aile üyesi hakkında anlatılan hikâyeler, o kişiyi nasıl hatırlayacağımızı belirler ve genellikle bilinçli bir seçim olmasa da, hikâyeler güçlü ve dikkat çekici özellikler üzerinden anlatılır. Küçük yaşlarda çocuklar genellikle güçlü ve mücadeleci olma gibi özelliklere odaklanırlar. Aile hikâyeleri, çocukların geçmişle ve günümüzle bağ kurmalarına yardımcı olur ve tarihte nerede durduklarına dair bir temel oluşturur.

Ebeveyn ve Bağlanma

Ebeveyn ile çocuk arasındaki yakın ilişki bağlamında hikâye anlatmanın önemi vurgulanır. Hikâye anlatımı, ‘bağlanma teorisi’ perspektifinden ele alınarak, mevcut bir bağlanma ilişkisinin hikâye anlatma etkinliğine nasıl güç kattığı ve hikâye anlatmanın ebeveyn ile çocuk arasındaki bağı nasıl geliştirebileceği anlatılır. Bağlanma teorisi, bir çocuk herhangi bir tehditle karşılaştığında güvence ve yakınlık için artan bir ihtiyaç duyduğunu savunur. Bu nedenle, ebeveynler, tehdit edici sahneleri sunarken aynı zamanda çocuklarına güvenlik sağlayarak, onların endişelerini giderebilirler.

Yazar, hikâyelerin her yerde olduğunu ve hayatın ilk yıllarında aileden dinlenen hikâyelerin önemini vurgular. Ailelerin, çocuklarına hayatı öğretmek ve onların duygusal gelişimlerini desteklemek için hikâyeleri kullanmaları gerektiğini belirtir. Hikâyeler, çocukların kendini ve çevresini tanımasına, soyut kavramları anlamasına ve duyguların gücünü keşfetmesine yardımcı olur. Yazar, ailelerin çocuklarıyla hikâye paylaşmalarının önemini ve bu hikâyelerin çocukların hayatlarında kalıcı izler bıraktığını ifade eder.

Bağlanma ve Duygusal Okuryazarlık

Bu bölüm, hikâyelerin çocukların duygusal dünyasındaki yerini ve bağlanma stillerini nasıl desteklediğini ele almaktadır. Yazar, ebeveyn-çocuk ilişkilerinin hikâyeler aracılığıyla nasıl güçlendirilebileceğini ve bu süreçte çocukların duygusal okuryazarlıklarının nasıl gelişeceğini açıklamaktadır.

Güvenli Bağlanma ve Hikâyeler

Güvenli bağlanma, çocuğun kendini güvende ve desteklenmiş hissetmesini sağlar. Bu bağlanma stili, çocuğun duygusal gelişimi ve sosyal becerileri için kritik öneme sahiptir. Hikâyeler, güvenli bağlanmayı destekleyen ve pekiştiren güçlü araçlardır. Çocuklar, hikâyeler aracılığıyla kendilerini ve başkalarını anlama yeteneklerini geliştirirler.

Bağlanma Stilleri

Yazar, çeşitli bağlanma stillerini kısaca tanımlayarak hikâyelerin bu bağlanma stillerini nasıl etkilediğini açıklar:

  1. Güvenli Bağlanma: Ebeveyn-çocuk ilişkisi sağlıklı ve güvenlidir. Çocuk, kendini güvende hisseder ve dünyayı keşfetmeye istekli olur.
  2. Kaçınan Bağlanma: Çocuk, ebeveynine karşı mesafeli ve kayıtsızdır. Bu çocuklar, duygusal olarak geri çekilebilirler.
  3. Kaygılı-Kararsız Bağlanma: Çocuk, ebeveynine karşı aşırı bağımlıdır ve ayrılma korkusu yaşar. Bu çocuklar, sürekli güvence arayışı içindedir.
  4. Karışık-Düzensiz Bağlanma: Çocuk, ebeveynine karşı karışık sinyaller verir. Bu bağlanma stili, genellikle tutarsız ebeveynlik davranışları sonucu gelişir.

Hikâyelerin Rolü ve Empati Gelişimi

Hikâyeler, çocukların empati geliştirmesine yardımcı olur. Çocuklar, hikâyelerdeki karakterlerin duygularını ve motivasyonlarını anlayarak, kendi duygusal tepkilerini ve başkalarının duygularını tanımayı öğrenirler. Bu süreç, duygusal okuryazarlığın temelini oluşturur.

Hikâyelerle Duygusal Düzenleme

Hikâyeler, çocukların duygusal düzenleme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Hikâye anlatıcısı, hikâye boyunca çocuğun duygusal tepkilerini gözlemleyerek ve uygun tepkileri teşvik ederek, çocuğun zor duygularla başa çıkma kapasitesini artırabilir.

Duygusal Eğitim ve Hikâye Anlatımı

Hikâye anlatımı, çocuklara duygusal eğitim sağlamanın etkili bir yoludur. Ebeveynler, hikâyeler aracılığıyla çocuklara çeşitli duygusal durumlarla nasıl başa çıkacaklarını öğretebilirler. Bu süreç, çocukların duygusal dünyalarını anlama ve yönetme becerilerini geliştirir.

Hikâyelerin Duygusal Bağlantıyı Güçlendirmesi

Yazar, hikâyelerin ebeveyn-çocuk ilişkisini nasıl güçlendirdiğini ve bu ilişkide duygusal bağlantıyı nasıl pekiştirdiğini açıklar. Hikâyeler, çocukların duygusal tepkilerini anlama ve ifade etme kapasitelerini artırarak, daha güçlü ve sağlıklı duygusal bağlar kurulmasına yardımcı olur.

Bölüm 3: Hikâye ve Davranış

Hikâyelerin İyileştirici ve Dengeleyici Etkisi

Hikâyeler doğası gereği iyileştirici ve dengeleyicidir. Bir hikâye, okuyucusuna veya dinleyicisine çeşitli duygusal ve bilişsel yollarla hitap ederek onları etkiler. Bu bölümde, hikâyelerin çocukların zorlayıcı davranışlarını dengelemek için nasıl kullanılabileceği üzerinde durulmaktadır.

Hikâye ve Davranış

Bu bölümde, hikâyelerin çocukların davranışları üzerindeki etkisi incelenmektedir. Hikâyeler, çocukların zorlayıcı davranışlarını dönüştürmek ve dengelemek için etkili araçlar olarak kullanılabilir. Yazar, hikâyelerin çocukların duygusal ve sosyal gelişimlerine olan katkısını vurgular.

Kitapta Yer Alan Belirli Davranışlar

Bu kitapta, çocukların belirli zorlayıcı davranışlarına yönelik hikâyeler bulunmaktadır. Bu davranışlar, çocukların günlük yaşamlarında karşılaştıkları zorlukları temsil eder ve hikâyeler aracılığıyla bu davranışları nasıl dönüştürebilecekleri gösterilir. Örneğin, çekingen bir çocuğun özgüvenini artırmak veya öfke kontrolü sorunları yaşayan bir çocuğun bu duygularını yönetmeyi öğrenmesi gibi konular ele alınmaktadır.

Doğru Hikâye İçin Davranışların Analiz Edilmesi

Hikâyelerin etkili olabilmesi için, hedeflenen davranışların doğru bir şekilde analiz edilmesi gerekmektedir. Bu bölümde, çocukların davranışlarının nasıl analiz edileceği ve bu analizlerin hikâye yazma sürecinde nasıl kullanılacağı açıklanmaktadır. Davranışların analizi, hikâyenin hedeflenen davranışı dönüştürebilmesi için gerekli adımları belirlemeye yardımcı olur.

Metaforu Belirlemek İçin Doğru Zorlayıcı Davranışı Seçmek

Hikâyelerde kullanılan metaforlar, çocukların zorlayıcı davranışlarını anlamalarına ve bu davranışları dönüştürmelerine yardımcı olur. Bu bölümde, doğru metaforları belirlemek için zorlayıcı davranışların nasıl seçileceği açıklanmaktadır. Metaforlar, hikâyelerin mesajını daha etkili bir şekilde iletmek için kullanılır.

Metaforik Hikâye Yapısı

Metaforik hikâyeler, çocukların zorlayıcı davranışlarını dönüştürmek için kullanılan etkili araçlardır. Bu bölümde, metaforik hikâyelerin yapısı ve bu hikâyelerin nasıl yazılacağı detaylandırılmaktadır. Metaforik hikâyeler, çocukların davranışlarını anlamalarına ve bu davranışları dönüştürmelerine yardımcı olur.

Dengeleyici mi, Manipüle edici mi?

Bu bölümde, hikâyelerin dengeleyici mi yoksa manipüle edici mi olduğunun nasıl anlaşılacağı üzerinde durulmaktadır. Dengeleyici hikâyeler, çocukların zorlayıcı davranışlarını anlamalarına ve bu davranışları dönüştürmelerine yardımcı olurken, manipüle edici hikâyeler çocukları istenmeyen yönde etkileyebilir. Bu bölümde, hikâyelerin nasıl dengeleyici olacağına dair ipuçları verilmektedir.

Zorlayıcı Davranış Nedir?

Zorlayıcı davranışlar, çocukların genellikle olumsuz veya problemli olarak değerlendirilen davranışlarıdır. Bu tür davranışlar, ebeveynler, öğretmenler ve diğer bakım verenler için zorluklar yaratabilir. Zorlayıcı davranışlar, çocukların duygusal, sosyal veya bilişsel gelişimlerini etkileyebilir ve aile dinamiklerinde stres yaratabilir.

Bilimsel anlamda çocuk psikologlarının genel olarak zorlayıcı davranışlar hakkında kapsamlı açıklamalar sunmaktadır. Aşağıda yazarın bu kitabı yazma amacı doğrultusunda bu davranışlara dair örnekleri bulabilirsiniz.
Zorlayıcı davranışlar şunlar olabilir:

  • Başkalarının haklarına saygılı olmayan, onlara zarar veren ya da haksız
    şekilde ihlal eden davranış
  • Çevreye ya da diğer canlılara zarar veren davranış
  • Çocuğun kendine açık bir zarar verme riski taşıyan davranış
  • Çocuğun bilgiyi öğrenme ve işleme yeteneğine engel olan ya da çocuğun
    önceden öğrenilmiş becerileri kullanmasını engelleyen davranış
  • Çocuğun çevresi ile olan etkileşim yeteneğini kullanmasına engel olan
    davranış
  • Yanlış zamanda ya da yerde yapılmaması gereken davranışlar (örneğin
    evin içinde top oynamak; ders saatinde okul koridorunda yüksek sesle
    şarkı söylemek ya da sesli gülmek)
  • Sürekli olarak sorun oluşturan ve çocuğun bulunduğu tüm ortamlarda
    birden fazla kişi tarafından tespit edilen davranış.

Belirli zorlu davranışları tanımlama davranışsal tanımların açık ve kesin olması gerekir. Çekingen, korkan, kırıp döken ya da işbirlikçi olmayan gibi genel etiketler, çocukta neyin değişmesi gerektiğini ve istenen değişikliğin ne olabileceğini anlamayı zorlaştırır. Hikâye oluşturmaya aşamasında, belirli soruların cevapları belirli davranışlara uyacak metaforları seçmede yardımcı olur. Bu sorular;

  • Davranışı kim yapıyor (başka kimler dahil)
  • Davranış nedir?
  • Davranış ne zaman ortaya çıkıyor?
  • Nerede oluyor ?
  • Davranış nasıl ortaya çıkıyor?

Hikâyelerin Rolü

Hikâyeler, zorlayıcı davranışları anlamak ve bu davranışları dönüştürmek için güçlü bir araçtır. Yazar, hikâyelerin çocukların zorlayıcı davranışlarını dengelemekte nasıl kullanılabileceğini anlatmaktadır. Hikâyeler, çocukların duygusal tepkilerini anlama ve yönetme kapasitelerini artırır.

Metaforik Hikâyeler ve Zorlayıcı Davranışlar

Metaforik hikâyeler, çocukların zorlayıcı davranışlarını dönüştürmek için etkili bir yöntemdir. Bu hikâyeler, çocukların duygusal dünyalarını yansıtarak ve onlara farklı perspektifler sunarak zorlayıcı davranışlarla başa çıkmalarını sağlar. Metaforik hikâyeler, çocukların zorlayıcı davranışlarını anlamalarına ve bu davranışları dönüştürmelerine yardımcı olur.

Metaforik Hikâye Yapısı

Metaforik hikâyeler, üç ana bölümden oluşur:

  1. Metafor: Hikâyenin ana temasını ve mesajını ileten sembolik unsurlar.
  2. Olay Örgüsü: Hikâyenin başından sonuna kadar gelişen olaylar dizisi.
  3. Çözülüm: Hikâyenin sonunda ulaşılan sonuç ve verilen mesaj.

Sonuç

Bölüm 3, hikâye anlatımının çocukların davranışlarını dengelemek ve duygusal gelişimlerini desteklemek için nasıl kullanılabileceğini detaylı bir şekilde açıklamaktadır. Yazar, hikâye anlatımının gücünü ve önemini vurgulayarak, ailelerin ve öğretmenlerin bu aracı etkili bir şekilde kullanmalarını teşvik eder.

Bölüm 4 : Hikâye ve Anlatım

Hikâye Anlatımının Temel İlkeleri ve İpuçları

Bu bölüm, hikâye anlatıcılığının temel ilkelerini ve bu sanatı daha etkili hale getirmek için bazı ipuçlarını içerir. Yazar, hikâye anlatıcılığının masal anlatıcılığı ile karıştırılmaması gerektiğini vurgular ve kendi tarzınızı yaratmanın önemini açıklar. Bu bölümde, kendi anlatım tarzınızı keşfetmenizi sağlayacak taktikler ve etkileşimi artıracak aktiviteler önerilmektedir.

Hikâye Anlatımının 3A Modeli: Anlatma-Anlama-Araştırma

1. Anlatma:

  • Anlatım esnasında yetişkin, hikâyeye tepki vermesi için çocuğa rehberlik edebilir. Hikâyelerde büyük olaylar (tehlikeler, kayıplar, ebeveynlerden ayrılma, ihanet ve meydan okuma) yaşanır. Bu olaylar, çocuklar ve yetişkinler için iyi bir hikâyenin ortak bileşenleridir. Anlatıcı, dinleyicinin tepkilerini gözlemleyerek ve onların duygusal tepkilerine yanıt vererek hikâyeyi anlatır.

2. Anlama:

  • Hikâyenin içeriği ve mesajı üzerinde durulur. Hikâyeler, karakterlerin motivasyonları, duyguları ve engellerle başa çıkma yolları hakkında çok şey anlatır. Çocuklar, hikâyelerin anlamlarını arar ve bu süreçte anlamayı gerçekleştirirler.

3. Araştırma:

  • Hikâye anlatılırken veya sonrasında, hikâyenin ana mesajı hakkında yorumlar paylaşılır. Bu, bir filmin ardından insanların tepkilerini düşündüğü ve tartıştığı bir konuşma gibidir. Bu tür konuşmalar, bir kabul atmosferine sahip olmalıdır ve çocuğun deneyimine ilgi duyarak empati kurmalıdır.

Hikâye Anlatma Süreci

Yazar, dengeleyici hikâyeler yazarken dikkat edilmesi gereken adımları ve teknikleri detaylandırır. Hikâye yazma sürecinde kullanılabilecek yöntemler ve ipuçları paylaşır. Bu adımlar, çocukların dikkatini çekmek, empati kurmalarını sağlamak ve hikâyenin mesajını içselleştirmelerine yardımcı olmak için önemlidir.

  1. Hikâye Köşesi ve Hikâye Çantası:
    • Yazar, hikâye anlatımı için özel bir köşe ve çanta oluşturmanın önemini vurgular. Bu alan ve çanta, hikâye anlatımını daha özel ve anlamlı hale getirir.
  2. Beş Parmak Yöntemi:
    • Yazar, hikâyeyi hatırlamanın ve anlatmanın kolay yollarını sunar. Beş Parmak Yöntemi, hikâyeyi beş ana noktaya bölerek anlatıcının hikâyeyi hatırlamasına yardımcı olur.

Anlatımı Güçlendirmek

Hikâye anlatıcısının, hikâyeyi daha etkili hale getirmek için kullanabileceği çeşitli teknikler ve aktiviteler üzerinde durulmaktadır. Yazar, abartılı hikâye anlatımından kaçınılması gerektiğini ve hikâyenin doğallığı ile etkili

Hikâye Anlatımının Önemi

Hikâyeler, çocukların duygusal ve sosyal beceriler kazanmalarına ve ebeveynleriyle ilişkilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Hikâye anlatımı, sadece bir etkinlik değil, aynı zamanda çocukların gelişiminde önemli bir rol oynayan etkileşimli bir süreçtir. Bu süreçte, çocukların duygusal tepkileri ve beden dili gözlemlenerek anlatım şekli belirlenir.

Bu bölümde, hikâye anlatıcılığının masal anlatıcılığı ile karıştırıldığına değiniliyor ve hikâye anlatıcılığının nasıl daha etkili hale getirilebileceği üzerine ipuçları sunuluyor. Özellikle kendi tarzınızı keşfetmeniz için önerilerde bulunuluyor ve hikâye anlatımının çocuklarla veya dinleyicilerle etkileşim kurarak daha güçlü hale geleceği vurgulanıyor.

Bölüm 5: Hikâye ve Deneme

Hikâye Yazma Süreci

Bu bölümde yazar, belirli davranışları dengelemek için kullanılabilecek 10 adet örnek hikâyeyi okuyucunun kullanımına sunmaktadır. Ana iskelete bağlı kalarak bu hikâyeleri istediğiniz gibi değiştirebilir, süsleyebilir veya sadeleştirerek kullanabilirsiniz. Önemli olan, bu hikâyeleri sadece okumak değil, 5. bölümdeki anlatma süreçlerini kullanarak aktarmaktır. Yazar, kendi zihninizin ve kalbinizin kılavuzluğuna güvenmenizi ve birkaç denemeden sonra kendi anlatım tarzınızı oluşturacağınızı vurgulamaktadır.

Hikâye Anlatıcılığının Öznel Yapısı

Hikâye anlatıcılığı, çok öznel bir süreçtir ve anlatıcı ile dinleyici arasında kurulan bağın yansımasıdır. Örneğin, yazarın küçük oğlu Altuğ, televizyonda veya masal anlatıcılarının videolarında gördüğümüz abartılı ses tonu ve beden dili ile yapılan anlatımlardan hoşlanmamaktadır. Bu nedenle, her çocuğun farklı olduğunu ve her ailenin kendi tarzını bulacağını vurgulamaktadır.

Pratik Yapmanın Önemi

Yazar, okıuyucuların yazdıkları metaforik hikâyeleri onlara okuyarak değil, anlatarak pratik yapmanın önemini vurgulamaktadır. Kendi yazdığınız metaforik hikâyeleri anlatırken daha rahat olacağınızı, çünkü bu hikâyeleri kendiniz ilmek ilmek dokuduğunuz için anlatırken çok akıcı ve kendinizden emin olacağınızı belirtmektedir.

Metaforik Hikaye Yazma Alıştırması

Aşağıdaki hikâyelerin her biri, metafor eklemeye ve hikâyeyi bitirmeye çalışmanız için bir hikâye yolculuğunun ana hatlarını içerir. Bunlar yalnızca önerilerdir. Hikâyeler birçok farklı metafor ve yolculuk seçeneği ile yazılabilir.

Tekmeci Kanguru

Amaç ve çözülüm: Altı ve yedi yaşındaki bir grupta kavgayı ve saldırgan davranışları azaltmak için bir hikâye oluşturmak

Metafor: Kanguru bariz bir metafor olarak seçilebilir. Çünkü kangurular boks yapmayı ve dövüşmeyi seveler.

Hikâye İskeleti- Özet

• Yemyeşil vadilerde iki kanguru tek başına yaşar

• Bir gün birbirleri ile tanışırlar ve ilk başta arkadaş olurlar

• Sonra kavga etmeye başlarlar- hızlı ayakları ile tekme ve güçlü kolları ile boks yaparlar. (Burada tekrar eden kelimler kullanabilirsiniz. Anlatırken de beden dili ile birkaç dövüş hareketi yapabilirsiniz)

• Bir gün çalılıklarda bir yangın başlar ve yemyeşil vadiyi kaplar (ya da nehir araziyi sular altında bırakır?).

 • İki kanguru bu sefer hızlı ayaklarını ve güçlü kollarını olumlu bir iş için kullanır- ikisi birlikte yanan çalılardan hızlıca küçük hayvanları kurtarıp zıplayarak yangından kaçarlar. (Engel ve metaforların burada kullanılmasına yardımcı oluyor).

• Bundan sonra kangurular bazen şakalaşmak için yine dövüşüp zevk alırlar, ancak çoğu zaman bu özelliklerini faydalı şeyler yapmak için kullanırlar. (Seçtiğiniz hikâye yolculuğuyla ilgili etkinliklere örnekler verin)

Sihirli 10 Metaforik Hikâye

Bölüm 5, çocukların belirli davranışlarını dengelemek ve geliştirmek amacıyla yazılmış 10 metaforik hikâyeyi içerir. Her hikâye, belirli bir yaş grubu için tasarlanmış olup, çocukların duygusal ve sosyal gelişimine katkı sağlamayı amaçlar.

  1. Hareketsiz Bukalemun Buki (4+)
    • Buki, renk değiştirme yeteneğini kaybetmiş bir bukalemundur. Hikâye, Buki’nin kendine güvenini yeniden kazanması ve renk değiştirme yeteneğini geri kazanması sürecini anlatır.
  2. Yerinde Duramayan Midilli Tonti (4+)
    • Tonti, sürekli hareket halinde olan ve yerinde duramayan bir midillidir. Hikâye, Tonti’nin sakinleşmeyi ve enerjisini doğru yönlendirmeyi öğrenmesini konu alır.
  3. Sabırsız Zebra Poly (4+)
    • Poly, sabırsız bir zebradır ve her şeyin hemen olmasını ister. Hikâye, Poly’nin sabırlı olmayı ve beklemeyi öğrenme sürecini anlatır.
  4. Kahverengi Böcek Betty (5+)
    • Betty, dış görünüşünden memnun olmayan bir böcektir. Hikâye, Betty’nin iç güzelliğini keşfetme ve kendini olduğu gibi kabul etme yolculuğunu anlatır.
  5. Kıskaçlı Yengeç Kuky (5+)
    • Kuky, diğer deniz canlılarına karşı sürekli kıskaçlarını kullanan bir yengeçtir. Hikâye, Kuky’nin empati ve dostluk kurmayı öğrenmesini konu alır.
  6. Sıkılgan Maymun Manki (6+)
    • Manki, hiçbir şeyden memnun olmayan ve sürekli sıkılan bir maymundur. Hikâye, Manki’nin hayatın küçük zevklerini keşfetme ve şükran duygusunu geliştirme sürecini anlatır.
  7. Tostos Fil Mambo (4+)
    • Mambo, kendine olan güvenini kaybetmiş bir fildir. Hikâye, Mambo’nun cesaretini yeniden kazanma ve güçlü yönlerini keşfetme yolculuğunu anlatır.
  8. Sessiz Araba Redy (5+)
    • Redy, sürekli sessiz kalan ve kendini ifade edemeyen bir arabadır. Hikâye, Redy’nin kendini ifade etmeyi ve sesini duyurmayı öğrenmesini konu alır.
  9. Ağlayan Kız Maya (3+)
    • Maya, sürekli ağlayan ve duygusal olarak zorlanan bir çocuktur. Hikâye, Maya’nın duygusal farkındalık geliştirme ve duygularını yönetmeyi öğrenme sürecini anlatır.
  10. Uyumsuz Arp Lala (5+)
    • Lala, diğer enstrümanlarla uyum içinde çalamayan bir arptır. Hikâye, Lala’nın takım çalışması ve işbirliği yapmayı öğrenme yolculuğunu anlatır.

Sonuç

Bölüm 5, belirli davranışları dengelemek için yazılmış hikâyelerin nasıl kullanılacağını anlatmakta ve okuyucunun bu hikâyeleri kendi tarzına uygun hale getirerek anlatmasını teşvik etmektedir. Yazar, hikâye anlatıcılığının kişisel bir süreç olduğunu ve her ailenin kendi anlatım tarzını bulacağını vurgulamaktadır.

Son Bir Söz

Kitabın son bölümünde, hikâyelerin insanların değerlerini ve davranışlarını nasıl şekillendirdiği üzerinde duruluyor. Ben Okri’nin “Hikâyeler, değerlerin gizli deposudur” sözüyle başlayan bölüm, hikâyelerin bireylerin ve toplumların yaşamlarına olan etkisini vurguluyor. Yazar, zorlu davranışları dengelemek için hikâyelerin gücüne inandığını ve deneyimlerinden yola çıkarak bu bilgileri paylaşmak istediğini belirtiyor.

Hikâyelerin çocuklarla geçirilen anların önemli bir parçası olabileceği ve bu süreçte çocukların yaratıcı zekâlarının gelişeceği vurgulanıyor. Ayrıca, yazar kitabın başında bahsedilen “Hikâyesiz Ülkenin Hikâyecisi” adlı hikâyenin sonunu merak edenler için bu hikâyeyi başka bir kitap haline getirmeyi planladığını ifade ediyor.

Yazar, okuyuculardan kendi metaforik hikâyelerini yazmalarını ve paylaşmalarını teşvik ediyor ve bu hikâyelerin oluşturulmasının ve anlatılmasının yaratıcı süreçlere olan katkısının altını çiziyor. Metaforik hikâyeler yazma deneyiminin, çocuklarla daha anlamlı ve etkileyici zamanlar geçirilmesini sağlayacağına inanıyor.

Nihal Altunsüzer / Luna Yayınları’ 22

nihalaltunsuzer@gmail.com

@nihahaltunsuzer @metaforikhikayeleryazmak

TELİF HAKKI UYARISI “Bu kitapta yer alan yazı, fotoğraf ve tüm içeriklerin, bireysel kullanım dışında izin alınmadan kısmen ya da tamamen kopyalanması, çoğaltılması, kullanılması, yayınlanması ve dağıtılması kesinlikle yasaktır.

nihal altunsüzer
Yazar Hakkında

1978 Adana doğumlu, evli ve 2 çocuklu biriyim. 2022’de ailemle Amerika’ya taşındık. Çukurova Üniversitesi’nden mezun oldum, 16 yıl yöneticilik yaptım. Profesyonel yaşam ve öğrenci koçuyum. 2022’de aile içi iletişim kitabımı yayımladım. Çalışmalarımı ve eğitimlerimi online sürdürüyorum.

Yorum yapın