Bu Hikaye Benim Annemin Hikayesi; NEDEN?

Aylardır başı ağrıyordu NEDENsizce. Aslında NEDENini de hiç sorgulamıyordu. Niye sorgulayacaktı ki dünyanın en geçerli NEDENine sahipti. 1 yıl olmuştu daha can yoldaşını, sevdiğini, o gözünden bile sakındığı kocasını kaybedeli. 1 yıl mıydı gerçekten ? Onsuz geçen her gününün bir ömür gibi geçtiği bu dünyada 365 ömür mü geçmişti kaderinden.

O sabah gözlerini açtı mecburiyetten. Kalkmak istedi umutsuzca ve istemeden. Ama sonra 2 güzel umudunu hatırladı, sevgilerinin mirası iki güzel hediye bu dünyaya. Onları okula hazırlamak için kalktı yavaşça, hazırladı, giydirdi ve yolcu etti. Sonra yatağa doğru yol alacaktı ki başı döndü sendeledi, kapıya tutundu ve gözleri karardı aniden. Neredeyse düşecekti. Anlamıştı artık bu her neyse NEDENin sorulması gerektiğini. Hemen hemşire olan kardeşini aradı ve erkek kardeşi ile o hastanenin aciline gitmek için yola çıktı.
Yarı kendinde yarı baygın hastaneye vardı. Hemen tetkikler yapıldı ve NEDENin bulunması için seferberlik ilan edildi. Araştırıldı bakıldı ve sevdiğinin yokluğundan sonra atmakta güçlük çeken ve hayat enerjisini kaybetmiş kalbinin ürettiği kan değerlerinde sorun vardı. Kan hücreleri kendilerini bozmuştu, kanser olmuşlardı. Tüm bunları öğrenen hemşire kardeşiydi ki sonraki süreçte de gurur duyduğu hemşirelik mesleğiyle ailede herkes için hep şifaya giden yolu açan ve sürecin başlamasına vesile olan kardeş olacaktı. Ne kutsal bir görevdi ne kadar ruhu besleyen. NEDENi öğrendiğinde sarsıldı ve bu sarsıntı devam etti. Çünkü kemik iliği nakli olmazsa 2 aylık ömrünün kaldığını da öğrenmişti. O an; zamanın, mekanın ve tüm her şeyin donduğu andı. Sonu bilinmez ömrün sonunun belli olduğu, o ömre daha sığdırılacak 2 çocuk ve bir anne ömrü olmasına rağmen bitmek üzere olduğu gerçeğinin tokat gibi surata çarpıldığı andı.

İşte o an NEDENin sebep olduğu başka bir NEDENin kendini açık ettiği andı.NEDEN?

Doktorun odasından çıktı nerede olduğunu unuturcasına hayalet gibi hastahane koridorlarından yürüdü, yürüdü ve kendini bir banka zor attı. Gözlerinin önüne hep aynı resim geliyordu. Çok sevdiği iki yeğeni. 1 yıl önce babalarını kaybetmişlerdi şimdi ise annesiz mi kalacaklardı? Onlar daha iki küçük körpecik fidanlardı. Daha büyüyecek ve kök salacak olan iki küçük fidan. Gölgesinde güvenle büyüyecekleri çınarları gitmişti şimdi de diğeri mi gidecekti? Ne olacaktı ? Nasıl olacaktı? Ne yapılabilirdi? O sırada bir el omuzuna dokundu, o an tekrar geri döndü zamanına. Ağabeyiydi, ne olduğunu sordu merakla. Anlatılması zor olanı anlatmaya çalıştı kelimeler ağzından sökülürken zorlukla. Artık bu yük başkasına da geçmişti. Nasıl taşınacağı ve ne yapılacağı bilinmeyen o ağır yük. NEDENİN YÜKÜ. Onu içlerine attılar. Sarıp gömerek müşahede altında olan kardeşlerinin yanına gittiler...

Bu hikaye içinde benim hikayemi de barındıran bir hikayedir. Ve gerçeğin ta kendisidir, Belki de hayatın kendisinden bile daha gerçektir. Çünkü en gerçek olanı barındırır içinde ölümü. Devamı mı nasıl ? Kim bilir belki bir gün bir kitap haline gelir ve dünya ile paylaşılır.

Evet Dostlar, bu hikayenin kahramanı benim Annem. 1988 yılında benim ve kardeşim için yendiği kanserle bizi sarıp sarmalamaya devam eden değerlimiz olan Annem. Babamın 1987’de ansızın trafik kazası ile aramızdan ayrılmasından ve üstesinden geldiği hastalıkla bize hem baba, hem anne, hem de yepyeni bir dünya olan Annem

Bu hikaye benim Annemin Hikayesi…

Bu anlamlı günde bunları paylaşmak ve anneme hediye etmek istedim. Evet hikaye üzücü bir hikaye ama 4 kişilik bir ailenin yüreklerinde yaşattığı çınarları ile diğer 3 kişinin sonu mutlulukla biten hikayesi. Ve en önemlisi bir insanın gücünü kullanmayı seçtiğinde neler yapabileceğini gösteren ilham veren bir mücadelenin hikayesi.

Anneciğim, tüm okuyucuların şahitliği ile söylemek istiyorum ki kardeşim ve ben Seni Çok Seviyoruz. Varlığın Varlığımıza bir hediye. Her geçen gün sağlıkla, mutlulukla nice güzel yıllarımız olsun

İnsan olmanın en büyük ve yüce makamı olan anneliği bana öğreten Annem

Anneler günün kutlu olsun

Sonsuz ve En Derinden Sevgilerimle

nihal altunsüzer
Yazar Hakkında

1978 Adana doğumlu, evli ve 2 çocuklu biriyim. 2022’de ailemle Amerika’ya taşındık. Çukurova Üniversitesi’nden mezun oldum, 16 yıl yöneticilik yaptım. Profesyonel yaşam ve öğrenci koçuyum. 2022’de aile içi iletişim kitabımı yayımladım. Çalışmalarımı ve eğitimlerimi online sürdürüyorum.

Yorum yapın