Bu yazıda size aslında birbirinin aynı gibi görünen fakat derine indikçe nasıl da farklı olduğunu göreceğiniz Arzu ve Tutku arasındaki farktan ve bu ikiliyi hayatımıza nasıl katık edeceğimizden bahsedeceğim.
Bu konu hakkında neden yazdığımı da yazının sonunda göreceksiniz ve ” Aaaa hakikaten ne kadar da önemliymiş ‘ diyeceksiniz. İşte bu sizde yazıyı okumak için arzu uyandırma cümlesiydi. Uyandı değil mi? Hadi ama uyandırın da okuyun şu el emeği göz nuru cümlelerimi. Hahaha, bu da yalvarma ile okuma arzusu oluşturma hareketi idi ki ülkemizde çok rastlanır bir durumdur. Çünkü istediğimiz pek çok şeyi dram yaratarak ve kurban rolü oynayarak almaya çalışırız ve çoğu zaman da işe yarar. Canım yurdum insanı da pek bir vicdanlıdır hemen el atıverir olaya. Bak işte yine yaptım, başka konuya zıpladım, içim dopdolu bu sebeple böyle oluyor. Tamam tamam esas konuya geliyorum. Hadi buyrun gelin peşimden iniyoruz derinlere…
İlk önce bunlar nemenem şeylermiş bakalım. Arzu, doğuştan gelir ve içgüdüsel dir. Pek çok şeye arzu duyabiliriz. En genel anlamda daha iyi ve daha güzele duyulan istek diyebiliriz. Daha iyi iş, daha iyi ev, daha üretken bir yaşam… gibi. Arzu bir anlıktır, kıvılcımdır sadece çakar ve eğer işte peşinden tutku gelmezse söner gider. Tutku ise arzunun zenginleştirilmiş halidir. İçine hayal gücü, plan, araştırma kısaca arzunun aksiyonla bulunmasıdır. Ve eğer güzel beslenirse devam eder gider ve kişiye uğraşından tatmin alma duygusunu yaşatır. İşte burası çok güzel ve özel tutku ‘Bulaşıcıdır’ . Tutku dolu bir insan görürseniz kayıtsız kalamazsınız, sizi çeker. Yaptığı iş herneyse sizde merak uyandırır. Siz de dahil olursunuz heyecanına hevesine. Bu bir hareketse peşinden gidersiniz, bir hizmet yada ürünse satın alırsınız. Hatta eşdeğerlerinden pahalı bile olsa dostlar, satın alırsanız emin olun. Tutku başarının en kişisel anahtarıdır. Herkesten ve şartlardan bağımsız sadece sizin kontrolünüzde harika bir anahtar. Size duyduğunuz bu coşku ve heves karşılığında, başarıyı ve tatmin duygusunu getirir.
Bu ikiliyi hayatımıza nasıl katık edeceğimize benden bir örnek ister misiniz? Adettendir hani yazan kişi illa kendinden bir örnek verir. Niye biliyor musunuz, en iyi kendini bilir ve kendini farkındadır da ondan. İşte geliyor, herkese bugün benden bir örnek, hahaha.
Ben iş hayatıma satış uzmanı olarak başladım. Haa çok severek mi yaptım ilk başlarda, pek sayılmaz. Şimdi biliyorum ki daha tatmin bir işim uğraşım olabilirmiş ama işte onu bu birkaç yıldır deneyimliyorum. İnsanlara ilham vermek, daha iyi bir hayat için rehberlik etmek. Satış işinde, tam olarak istediğim bir iş olmasada hep başarılı çalışanlardan oldum. İstemediğim bir işte başarılı olmamam gerekirdi değil mi hep öyle derler. Ama beni başarılı yapan neydi biliyor musunuz? Başına geçtiğim her işi en iyi şekilde sonuçlandırma ARZUM ve başarı TUTKUM. İşimi iyi yapmak için eğitimler alarak master yaptım. Kariyerim için yurt dışına gidip dil eğitimi aldım. Tecrübeli kişilerin bilgilerinden faydalandım. İletişim yeteneklerimi geliştirmek için kitaplar okudum. Bu arzumu aldığım bu aksiyonlarla tutkum haline getirdim ve beni tetikledi. Azim ve hevesle birlikte, sonunda başarıyı deneyimledim. Evet, o dönemde bütün bunları içgüdüsel olarak yaptım, ama şimdi bu olay bana ve egoma pek çok kere çok güzel örnek oldu. Böyle örnekleri eminim siz de hayatınızda bulabilirsiniz.
Daha tatmin bir hayat için tutku duyduğunuz işi yapın dediğimde şöyle diyenler çıkacaktır ‘Ama para kazanmam lazım, bu nedenle tutku duymadığım işi yapmak zorundayım’. İşte benim örneğim tam da böyle düşünenler içindi. Tutku orda bir yerlerde gizli ve sizin onu bulmanızı bekliyor. İşinizin herhangi bir aşamasında, karakteriniz yada hayata bakışınız ile örtüşen bir bölümünde. Muhakkak orda iyi bakın emin olun bulacaksınız.
Tamam, tamam anlıyorum hala ikna olmayanlarınız var, ‘Sevmediğim ve arzu duyma ihtimalimin olmadığı bir işim var’ diyor ve bu yazdılarıma burun kıvırıyor. Eğer öyleyse o zaman şunu yapın ; Arzuladığınız ve sonunda sizde tutku oluşturma ihtimali olduğunu hissettiğiniz bir HOBİ bulun. Boş zamanlarınızda onunla uğraşın. Tutkuyu deneyimleyin, bu deneyimden aldığınız yaşam enerjisi ile bir türlü tutku duyamadığınız o işinizi besleyin. Emin olun, tutkuyu birkere deneyimleyince artık hayatınızın diğer alanlarında bunu yapmayı alışkanlık haline getireceksiniz. Hadi bakalım şimdi de bahane bulun, bu yolu da kapattım. Bu sefer oldu ama ne dersiniz? Bulacaksınız değil mi, tutkulu bir uğraş? 🙂
Tutkunun diğer önemli faydalarından ikiside adanmışlık ve azim duygusunu tetiklemesidir. Tutku hissettiğiniz bir işte karşınıza çıkan sorunlar sizi pes ettiremez, hedefe o kadar adanmışlıkla bağlısınızdır ki çözüm odaklı yaklaşırsınız tüm sorunlara. Nasıl üstesinden gelipte yoluma devam ederim diye düşünürsünüz. Şunu söyleyebilirim, tutku ve adanmışlıkla başlanılan bir işin önünde hiç bir engel duramaz. Bir dönün bakın hayatınıza başarılı olduğunuz durumları bir analiz edin işte o başarının hamurunda azim ve adanmışlık kesin vardır.
Vee şimdi yazının başında bahsettiğim ‘Aaa evet ‘ kısmına geldik. Şimdi size güzel ve istediğiniz bir hayatı yaratıbilmeniz için bir yöntem sunacağım. İşte geliyor :
Hayatta her zaman olmak istediğimiz konumda olamıyoruz. Çünkü hayat bir deneyimler cenneti ve her anı bize birşeyler öğretiyor. Bu sebeple yaptığınız herneyse onda muhakkak kendiniz ile ilgili bir arzu yaratıp, peşine de tutkuyu takmanız, sizin anı yaşamanızı ve haberiniz olmasa bile evrene şükür mesajı göndermenizi sağlıyor. Çünkü tutku bir uğraştır. Başladığınız zaman tüm benliğinizi sarar ve aklınız hep onunla meşgul olur. Bu sebeple anda olursunuz, tatmin hissedersiniz. Ve bulunduğunuz durumdan tatmin olma duygusu, istediğiniz ve hayalinizdeki daha iyi hayata geçiş durumunu yaratır.
Örneğin, uzman olarak çalışıyorsunuz ve istediğiniz aslında o bölüme yönetici olmak. Sürekli bunu düşünüyorsunuz, aslında daha uygun olduğunuzu mevcut kişiden bile daha iyi sonuç getireceğinizi… gibi. Hepimiz benzer durumlar yaşamışızdır değil mi? Bu durumda A uzman durumunu, B’de yönetici durumunu simgelesin. Siz sürekli yönetici olmalıyım, ama hemen olmalıyım, niye olmuyorum… diye düşünürseniz, bu sizi bulunduğunuz durumda değil sürekli B durumunda tutar, hedefe bağımlı olmanızı sebep olur. Bu sebeple keyif ve şükür halinizi değil, tatmin olmama ve şikayetçi halinizi beslersiniz. Ve B durumu bir türlü gerçekleşmez. Ama siz A halinizde içinizdeki tutkuyu arzularınız ile tutuştursanız ve yaptığınız işte sizi tatmin edecek birşey bulursanız, inanın artık B’yi düşünmezsiniz. O tutku anınızı yeşertir, A durumundan memnun olma halinizi destekler ve artık B ye olan bağımlılığınızı ortadan kaldırır. Ve siz artık daha özgür ve keyifli bir şekilde istediğiniz o yönetici konumuna ulaşırsınız. Şimdi sizden ricam egoyu ikna etmek için yine hayatınıza dönüp bakmanız ve bu duruma örnek olacak olaylar bulup çıkarmanız. İstediğiniz şeyler siz sabah akşam sürekli onları düşündüğünüzde, anınızı hiçe sayıp sürekli ne zaman ne zaman dediğinizde mi gerçekleşti, yoksa bulunduğunuz durumda kendinize göre birşeyler bulup arzu yada tutku herhangi biri ile anı yaşadığınızda mı daha kolay ve çabuk gerçekleşti. Lütfen düşünün, unutmayın inanç sistemi ile ilgili yapacağınız bir değişiklik egoyu rahatsız edecek ve değişime direnecektir. Bu sebeple yazdığım aslında aklınıza yatan bir içerikte egonuzu ikna etmek için hemen bir örnek düşünün.
Sizin yada başka birinin gerçek yaşam hikayesi hiç farketmez. Ve konuşun onunla ‘Bak, daha önce yaptık biz bunu, yine yaparız’ deyin. Egoya kanıt sunduğunuzda değişime direnemez. Bunu hiç unutmayın, çünkü bu egodan kontrolü kendinize alabilmeniz çok önemli bir ayrıntı.
Farkettiniz mi bilmiyorum ama dostlar, biraz önce size güzel yaratımlar için çok önemli bir ipucu verdim. Hem de bir beğeniye yada güzel bir yoruma, hahaha. Alışverişler günümüzde ne kadar değişti değil mi ama? Neyse uzatmayayım; Bu muhteşem ikili Arzu ve Tutkuyu hayatımıza katık yapıp hem anımızın tadını çıkarmak, hem de gelecekte tam da bizi tatmin edecek bir hayat yaratmak için kullanabiliriz.
İşte size Her Gün Yeni Bir HAYAT yaratmanız için gereken tarif. Hayata bir tutam arzu ve alabildiğince tutku katıyorsunuz, kulak memesi kıvamına gelene kadar… hahaha şaka şaka, sonra bir güzel yiyorsunuz ay pardon yaşıyorsunuz 🙂
Afiyet şeker ve bolca mutluluk olsun, hepinize keyifli bayramlar
Sonsuz sevgilerimle
Nihal