Kendini Sabote Etmek Nedir ve Nasıl Kurtulunur ?

Çabalarınızı sabote ediyor musunuz? Çoğumuz bunu yapıyoruz aslında ama farkında bile değiliz.

Sabotaj farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Bize salata yerine su böreği yememizi söylemek kadar sinsi olabilir ya da en büyük hayallerimizin ve tutkularımızın peşinden gitmemizi engellemek gibi var gücü ile çalışıyor olabilir.

Kendini sabote eden çoğu insan aslında son derece zekidir ve çoğu zaman pek çok farklı ve yaratıcı fikirleri vardır. Ancak bunu bir araya getirip gerçeğe dönüştürmek için harekete geçemezler

Bunu, yaptığım seanslarda danışanlarımın pek çoğunda görmekteyim. Zeki, güzel, komik, yaratıcı, sevgi dolu insanlar, o kadar çok parlak fikirleri, hedefleri ve hayalleri var ki, kapalı kaldıkları yerden çıkamıyorlar ya da bir türlü kalkıp o konular ile ilgili hareket edemiyorlar. Biz bu süreçte aşağıda yazacağım korkular ve bunların kökeninde yatan inançlar ile çalışıyoruz .Biraz emek , enerji ve adanmışlıkla harikalar yaratıyoruz.

Evet, tüm büyük fikirler hayata geçirilemeyebilir, ancak sürekli projelerden konuşup ama asla hareket etmiyorsanız ve bunu yapmak için enerji veya motivasyonunuz yoksa, o zaman muhtemelen kendinizi sabote ediyorsunuzdur.

Sabotajın kökeni , korkulardır.

Genellikle bu korku aşağıdaki durumlarda gerçekleşir

  • Yeterince değerli olmadığını düşünmek
  • Başarıdan korkmak
  • Başarılı olamamaktan korkmak

Hadi gelin, bunların her birine daha yakından bakalım.

Yeterince Değerli Değilim :  Bu genellikle,

-Bunu yapamıyorum çünkü yeterince … para, tecrübe, zaman, bilgi….. yok ‘ gibi tezahür edebilir.

-Ben …….. yapmak için çok yaşlı, çok genç, çok çirkin, çok şişman, çok aptal, çok hassas, çok yaralı….. ‘yim olabilir.

Genellikle bu kavram korkularımızla mantıklı görünür.

-Ah keşke dans edebilsem ama bunun için çok yaşlıyım ve müzik kulağım iyi değil.” 

ya da

-Hayalim kendi mağazamı açmak ama bunun için dönem çok kötü … gibi

Bu düşünceler mantıklı olsa da , sizi o dans dersine gitmekten ya da işinizi başlatmaktan alıkoyan şey gerçekte nedir? Bunların sadece yaşla ya da parayla ilgisi yoktur ve her şey sonuçta yaşama ihtimali olduğunu düşündüğünüz korku verici durumlar ile ilgilidir.

Başarıdan Korkmak: Bu genellikle harika bir fikriniz olduğunda ortaya çıkar. Bu fikri harekete geçirmek için bazı kaynaklarınız ya da planlarınız vardır, ancak motivasyonunuz ve onu bir araya getirme güdünüz yoktur.

Genellikle, başarıdan korkma endişeyi de beraberinde getirir. Bunun nedeni daha derin bir düzeyde iyi bir şeyin peşinde olduğunuzu bilmenizdir. Ancak korkularınız sizi geride tutar çünkü “Başardığınızda gerçekte ne olacağından çok korkarsınız “. Bu belirsizlik sizi hareket geçirmez. Özetle, başarılı olacağınızı bilseniz de sonrasında olacak olanlardan korkarsınız. Örneğin, özgürlüğünüzün elinizden alınması yani çok yoğun çalışma, hep başarılı olma baskısı, kazandıklarınızı kaybetme korkusu (para, çevre, mevki…)

Başarı korkusu sizi konfor alanınızda tutar. Siz bu alanın içinde kaldıkça dışarı çıkamaz, bu güvenlik duygusunun esiri olursunuz.

Başarılı Olamamaktan Korkmak:  Bu genellikle işler yolunda gittiğinde ve bir miktar başarı zaten gerçekleştiğinde ortaya çıkar. Sonra, yaptığınız şeye karşı mecburiyet ve bağlılık o kadar güçlü hale gelir ki, bir sonraki hamleyi yapmaktan korkarsınız ya da her küçük ayrıntıya takılır hale gelirsiniz.

Bunu hep aynı tarz molodilerle albüm yapan bir şarkıcıda ya da hep aynı tarz espiriler, mekanlar hatta oyuncularla aynı ama isimleri farklı dizileri yapan kişilerde görebilirsiniz. Artık değişim risklidir ve en güvenli olan başarıyı getiren ne ise ona bağımlı olarak üretmektir.

Bazen bu baskı o kadar artar ki, bilinçaltında sizi ve hedeflerinizi tehlikeye atan eylemler gerçekleştirirsiniz. Artık değişim isteseniz hatta gelişip yeni şeyler ortaya koyacak duruma gelseniz de Başarılı Olamama Korkunuz kendinizi tekrar etmenize sebep olur.

Gördüğünüz gibi, sabotajın ardındaki bu üç ana korku birçok yönden birbirine bağlıdır. Hayatınızda bu korkuları siz de tespit edebilirsiniz. Sonrasında da aşağıdakileri yapabilirsiniz.

  •  Başarılı şirketler kuran girişimcilerden, hayallerinin peşinden gidenlerden, evlenmeye karar verenlerden , paraşütle uçaktan atlamaya karar verenlere kadar herkesin korkuları olduğunu anlayın. Korkularınızı kabul edin. Onları reddetmeyin
  •  Korkularınız olduğunu kabul ettiğinizde, bunların gerçek olmadığını da anlayın. Onlar sadece geçmişinizin ve geleceğinizin düşüncelerinde varlar. Gerçek değiller ya da sizinle birlikte şu anda değiller. Bu, bugüne farkındalık getirmek ve korkularımızın neden gerçek olduklarına dair her zaman bahaneler üreteceğini anlamakla ilgilidir. Bu korkular değişimi sevmeyen EGO’nun küçük oyunlarıdır. (Ego ile ilgili yazıma buradan ulaşabilirsiniz)
  •  Korku genellikle mantıksız olsa da, beraberinde gelen duygular çok gerçekçi gelebilir. Korkuyu hissetmek için kendinize izin vermeniz gereken yer burasıdır. Rasyonel zihniniz aksini söylese bile, gerçekten endişelenecek bir şey yoktur. Duygularımız bizi başka türlü düşünmemiz için kandırabilir. Ama unutmayın güven duygusu akışa güvenmekte ve daima onunla kalmayı başarabilmektedir.

  • Bu dünyaya sunacak hediyeleri olan bir varlıksınız. Kendinizi geride tutmanız için hiçbir sebep yok. Sadece bu olduğunuz yere gelmek için bile çok şey başardınız.  Kendinize güvendiğiniz ve kendinizi sevdiğinizde , gerçeğinizin ve gerçekte kim olduğunuzun titreşimi ile hizalanırsınız . Bu hizalanma her zaman size güç ve cesaret getirir.
  • Hedefleriniz ve hayallerinizi sizi tanıyan ve anlayan kişilerle paylaşın. Onlara ilerleme süreciniz ile ilgili ayrıntılar anlatın. Böylelikle siz de sürecin sağlamasını yapıyor olacaksınız. Ve bunları anlatırken pozitif duygulara bürünün ki o insanlar da bu hayalinizi gerçekleştirmenize katkı için gönüllü olsun. Böylelikle herhangi bir motivasyon düşüklüğü olduğunda yardım için size uzanan eller bulmuş olacaksınız.

Bu konu ile ilgili bir alıntı yapmak istiyorum.

Bir gemi yapmak istiyorsanız, insanlardan size yardım etmelerini istemeyin, bunun yerine içlerinde engin denizlere açılma isteği uyandırın…

Antoine de Saint Exupery

  • Hedeflerinize ve istediğiniz hayata açılmanın en kolay yolu, olduğunuz size ve sahip olduğunuz her şeye şükran ve minnettarlık duymaktır. Güzel bedeniniz, zihniniz, ruhunuz ve kalbiniz için minnettar olmakla başlayın. Sonra sizi çevreleyen birçok nimet için minnettar olmaya devam edin. Ne olursa olsun her zaman minnettar olacağın bir şeye sahip olacağınızı bilin. Hep hatırlayın , Şükür Enerjisi yeryüzündeki en yüksek enerjidir ve her kapının anahtarıdır.

Tüm yazdıklarımdan sonra şimdi harekete geçme zamanı. Hadi o zaman bir eylem planı yapalım.

Bir kalem ve kağıt alın ve şimdi önümüzdeki 6 ay içinde kendiniz için yaratmak istediğiniz bir şeyi yazın – belki bir süredir istediğiniz ama yapmaktan çok korktuğunuz bir şey olabilir. 

Büyük oynayın! Derinlere inin! En büyük hayallerinize gidin!

Planınızı her geçen gün yavaş yavaş eyleme geçirmeye başlayın. Sabotaj düşüncelerinizin ortaya çıkıp çıkmadığına dikkat edin ve bunlar aracılığıyla kendinizi cesaretlendirmeye devam edin.

Sonsuz Sevgilerimle

Nihal

nihal altunsüzer
Yazar Hakkında

1978 Adana doğumlu, evli ve 2 çocuklu biriyim. 2022’de ailemle Amerika’ya taşındık. Çukurova Üniversitesi’nden mezun oldum, 16 yıl yöneticilik yaptım. Profesyonel yaşam ve öğrenci koçuyum. 2022’de aile içi iletişim kitabımı yayımladım. Çalışmalarımı ve eğitimlerimi online sürdürüyorum.

Yorum yapın