Mükemmelliyetçilik, Sen mi büyüksün ben mi büyüğüm görelim bakalım? :=)

Üzgünüm Dostlar, çünkü 2.yazıyı unutmuşum. O dönemde kurumsaldaydım ve çok yoğundum. Bu sebeple tamamen aklımdan çıkmış. Ama merak etmeyin kendimi affettireceğim 🙂

Mükemmelliyetçiliğin ilk yazısı ‘ na bu linki tıklayarak ulaşabilirsiniz. O yazıyı da okumanızı tavsiye ederim. Çünkü bu yazımda bir kaç benzer konuya atıfta bulunacağım.

M.çilik ( M. ile göstereceğim mükemmelliyet kelimesini ), yaşam mücadelesi içinde kişiyi oldukça yoran bir tutumdur. Evet ortaya çıkardığınız şeyler anlamında çok tatminkar ama süreçte oldukça yorucu. Zaten ilk yazımda bunun tanımını bolca yapmıştım. İsterseniz burada bunu nasıl lehimize kullanacağız ve stres , yorgunluk ve kaygı tarafını törpüleyip nasıl keyifle harika bir süreç geçirebiliriz buna bakalım.

Daha açıklayıcı olması anlamında madde madde yazacağım.

Bunlardan ilki ;

1.Kendinizi olduğunuz gibi sevmek :

M.çi insan baktığı her neyse onda kusur arar. Güzellikten ziyade geliştirilmesi ne ise ona odaklanır. Bu sebeple de gerek kendisi gerekse başkasının ortaya çıkardığı herhangi bir durum ile ilgili sürekli eleştiriyel yaklaşabilir. Hatta bunu kendinde biraz daha abartır. Tüm dünya beğense bile kendi ona bir kulp takabilir. Bunun sebebi kendini olduğu gibi sevmemesidir. Kendini sevmeyince ortaya çıkardığını da sevmez.

Kendinizi sevmek için yapmanız gerekenler çok basit her ayna karşısına geçtiğinizde gözlerinizin içine bakıp kendinize’ Seni Seviyorum’ demek. Çabanızı takdir etmek. Hayattaki duruşunuzu, hatalarınızı kısaca herşeyinizi kabul etmek ve sevmek. Ve bir hata ile karşılaştığınızda öfkelenmek yerine

‘Her şey yolunda, her şey yolunda güvendeyim’ diyebilmek

Ayrıca sürekli hatırlattığım ses kaydını dinleyerek kendinizle daha barışık ve daha tahammüllü bir hayata geçiş yapabilirsiniz. Ses kaydı için benimle hala iletişim kurmadıysanız nihalaltunsuzer@gmail.com adresime mail atarsanız size de ses kaydını yollayabilirim.(ücretsiz)

2.Yardım istemeyi unutmak

M.cilik aslında derinlerde onay ve takdir almaya olan açlığa dayanır. Bu sebeple de yapılan şeyin sonunda o onayı ve takdiri tek başına alma arzusu için kişi yardım istemez. En iyiyi sadece o tek başına ortaya çıkarmalıdır.

Bir başka sebebi ise de o mükemmel şey her neyse sadece kendi kontrolü altındayken yapılabileceğini düşünür. Bu sebeple kendinden başka kimseye güvenmez. Bu da onu hayat içinde oldukça yorar. Yaptığı şeyleri keyif için değilde sürekli bir an önce bitirme gayesi içinde yapar. Tahmin edersiniz ki anını yaşayamaz. Sürekli sonunu düşünür, o bitince de yeni bir şeye yönelir ve onu bitirmek için çabalamaya başlar.

Bunun önüne geçmek için kendinizi yardım istemeye ve almaya açmanız gerekir.

‘Kimse yok bana yardım eden, her işimi kendim yapıyorum’ diye hayıflanıyorsanız bilin ki siz aslında kendinizi yardıma açmıyorsunuz.

Bu süreç ilk başlarda zor olabilir. İlk olarak çok kritik olmayacak konular için çevrenizde sizinle aynı bakış açısına sahip olan insanlardan yardım istemekle başlayın. Ya da sürekli size yardıma ihtiyacın var mı diyen ama sürekli reddettiğiniz kişilerden. Hâlihazırda onlar zaten yardım için gönüllülerdir.

3.Mükemmele değil, yeterince iyiye odaklanmak

M.çi insan bir işin başına geçtiği zaman hemen araştırmaya başlar. O işte olması gereken yani beklenen nedir? Sonra ne yapar biliyor musunuz? Onun bir oktav üstüne çıkacak şekilde hedef belirler. Bu sebeple kendi limitini daima kendi belirler ve bazen kendine çok da acımasız olabilir. Burada yapılması gereken şey, kendi kişisel hayatınızdan başlayarak her süreçte yeterince iyi olana odaklanmanızdır. Kimseye bir şey ispat etmek zorunda değilsiniz. Bu sebeple işinize yarayacak kadarını hayata geçirmeniz yeterli olacaktır. Böylelikle bir sonraki duruma hem vakit hem de enerji ayırmış olacaksınız.

Sonrasındaki adım ise, iş hayatınızda ve sosyal hayatınızda da yeterince iyiye odaklanmak olmalı. Bu süreç biraz zor olabilir, çünkü sürece dahil olan başkaları da vardır; müdür, iş arkadaşı ve yakınlarınız… Ve bu yönünüzle onların hayatını kolaylaştırdınığınız için zaman zaman tartışma, çatışma yaşayabilirsiniz. Bunu da yeterince iyi olan, yani yapılması gerekeni vurgulayarak ve onlara bunu hatırlatarak aşabilirsiniz. Fazladan sorumluluk almadan ve sizden bekleneni yaparak daha az stresle ve çaba ile sonuca ulaşabilmek için net ve anlaşılır bir şekilde açık iletişim kurarak süreci atlatabilirsiniz

4. Güzel olanı takdir etmek

Yani sizin belki hayalinizdekini belki de planlarınızdakini gerçekleştiren insanları kutlamak, onurlandırmak. Gerekirse sözlü, yazılı ya da yüz yüze kutladığınızı bildirmeniz sizi rahatlatacaktır. Yukarıda yazdığım gibi zaten siz en üstten hedef koyduğunuz için yeterince baskı altındasınızdır. Bir de sizin uğraştığınız şeyi birinin yapmış olması duygusu daha da motivasyonunuzu düşürecektir. Dahası durumdan vazgeçmenize bile sebep olabilecek ya da bitişe giden yolu uzatacaktır.

Buradaki en önemli hedef

  • Başladığınız işi, durumu ya da süreci sonuçlandırmak
  • Süreci bir deneyim olarak görüp her anını yaşamak
  • Keyif almak ve tadını çıkarmak
  • Ve başkalarının başardığı şeyler için pozitif tutum ve ruh halinde olmak (kıskançlık, kendini eleştirme… vb negatif tutumlarda olmamak )

5. Olaylara bakış açısı getirirken gereksiz detaylardan zihninizi arındırmak. Evet bir söz vardır

‘Şeytan ayrıntıda gizlidir. ‘ diye

Bu söze tekrar bakacak olursak, bu şeytan acaba sizi oyalamak için mi orada, ne dersiniz?

Bu sebeple bir yol haritası çizmek ve adımları belirtip bitiş için bir süre belirlemek çok iyi olacaktır.

Bir konunun ya da o konunun alt içeriğinin içinde çok fazla uğraşırken kendinizi bulursanız, şu soruyu sorun

  • Bu detay kaçıncı alt başlık?
  • (Zihin Haritalama Tekniği- arştrnz)
  • Bunun bütüne katkısı ne?
  • Kolay anlaşılır ve özet bir şekilde anlatabiliyor muyum?

Meslektaşım Einstein ‘ın bir sözü vardır çok severim

‘ Eğer bir konuyu basitçe anlatamıyorsan, o konuyu yeterince anlamamışsın demektir. ‘

İşte bu gereksiz detaylara kapılma bizi esas konudan uzaklaştırır ve konuyu toparlamamızı engeller. Bu sebeple üzerinde çalıştığımız konunun detaylarını olup sade ve net bir şekilde anlatabiliyor musunuz? Bunu deneyerek ayırt edebilirsiniz.

6. Mindfulness Tekniği

Ve son olarak en önemli madde olan Mindfulness ile yani farkındalıkla anda kalarak M.çiliği yeterince iyiye dönüştürebilirsiniz

Bulunduğunuz her yerde

  • Oryantason yapın yani ortamı inceleyin
  • Kendi yerinizin oradaki kapladığı alanı hissedin.
  • Bendeninizi inceleyin ve nefes alıp verirken ya da uğraştığınuz her neyse onu yaparken hangi kaslar, uzuvlar çalışıyor bunlara bakın (bu konu ile ilgili de yazı geliyor)

Konsantrasyonunuzun düştüğünü ya da detaylara boğulduğunuzu hissettiğinizde bunu yapın. Çok iyi gelecektir. Süresi yok, ne kadar yapabilirseniz o kadar iyi gelecektir

M.clik hayatınızı güzelleştirebilir. Fark yaratmanızı sağlar, adanmışlık katar, amaç belirler ve hayata karşı sorumluluk duygusu verir. Ama süreçlerden zevk almayı ya da aşırı derecede stres altında yaşamamayı başardıktan sonra.

Bu sebeple Dostlar, dozunu ayarlandığınız ve yazdığım noktalara kafa yorup sizin için uygun olanları hayatınıza kattığınız sürece işte o zaman M.çilik yönünüz ile ilgili gurur duyabilirsiniz.

Her yönümüz ayrı bir zenginlik ve esas olan farkındalık ve denge. Bu iki unsura dikkat ettikçe hayat daha anlamlı ve daha keyifli olacaktır diye düşünüyorum.

Farkındalıklı bir hayata…

nihal altunsüzer
Yazar Hakkında

1978 Adana doğumlu, evli ve 2 çocuklu biriyim. 2022’de ailemle Amerika’ya taşındık. Çukurova Üniversitesi’nden mezun oldum, 16 yıl yöneticilik yaptım. Profesyonel yaşam ve öğrenci koçuyum. 2022’de aile içi iletişim kitabımı yayımladım. Çalışmalarımı ve eğitimlerimi online sürdürüyorum.