İçimizdeki Çocuğa Ulaşmak

İçimizdeki Çocuk kavramına ilişkin muhtemelen pek çok şey duymuşsunuzdur. Ama benim ilgilendiğim kısmı İÇİMİZDEKİ ÇOCUK’un yetişkin halimizin bir tohumu olmasıdır. Her şey onunla başlamıştır, onun duyguları ve deneyimlerinin sonucunda bilinçaltına attıklarıyla

Bu çocuk nihai siz değilsinizdir, daha ziyade başlangıç noktasıdır. Geldiğiniz tohum, muhtemel açacağınız çiçeğin cinsi ve şeklini gösteren göstergelerin kaynağı ve toplamıdır

Çiçeğin kalitesini etkileyen başka dış faktörler vardır elbette , örneğin ortamı, ne sıklıkta sulandığı, çevresindeki diğer çiçekler…vb.

Doğduğumuzdan 1o yaşına kadar deneyimlerimizin bize öğrettiklerini sorgulamadan sünger gibi emeriz. Bu süreden sonra, tohum filizlenmeye ve kendi görüşlerini oluşturmaya başlar. Böylelikle yetişkinlikte kendi ayrı yolumuza gitmek için hazırlanırız. Bu kayıtlar iyi ya da kötü bizim yolumuzu çizer ta ki biz farkedip kötüleri değiştirene kadar

10 yaşına kadar, düşündüğümüz, hissettiğimiz, kokladığımız, duyduğumuz ve dokunduğumuz her şeyi bilinçaltına işleriz. Bu yıllarda, aklımızın kalıpları ve tohumumuzun programlanması için çerçeve ve temel atılmaya başlanır.

Bu süre zarfında herhangi bir travma yaşarsak, istismar, ebeveyn veya kardeş kaybı, çevre değişimi veya değerli bir çocukluk oyuncağının kaybedilmesi, nasıl tepki verdiğimiz ve nasıl davrandığımız hepsi bilinçaltımızda saklanır ve programlanır.

Yetişkinlikte, bize ne olduğundan ziyade onunla nasıl başa çıkacağımız ve onunla uğraşırken nasıl desteklendiğimiz çok önemlidir. Çünkü sonuç ne olursa olsun, bu olaylar ve bunlara tepkimiz İçimizdeki çocuğumuzun yıllar önce oluşturduğu plan ile ilgilidir.

Duygusal olarak rahatsız edici bir şey olduğunda, çoğu çocuk bunu anlamak veya üzerinde çalışmak için bilişsel farkındalıktan yoksundur. Bu nedenle üzerinde hiç düşünmeden ve olduğu gibi bilinçaltına kaydeder

Ebeveynleri boşanabilir ve o yaştaki sınırlı bilişsel anlayışları ile kendi suçu olduğunu düşünebilirler. Aynı şekilde, istismar edilirlerse, yine yanlış ya da kötü bir şey yaptıklarını düşünüp kendilerini suçlayabilirler

Bu programlama “Ben kötüyüm” veya “Bende yanlış bir şeyler var” ya da “Benim varlığm her zaman sorun olur” şeklinde olabilir

Çocuk büyüdüğünde mantık ve farkındalıkla bütün bunların kendi suçu olmadığını farketse bile, bu negatif programlama hala iç çocukta, zihnin tohumunda kalabilir ve buradan da büyüdükçe yavaş yavaş yaşamın diğer alanlarına sızabilir.

Birçok insan içsel çocuk işlerine karşı direnir, çünkü geçmişe sürüklenmek ve olanlarla yüzleşmek onları korkutabilir. Ama orada düğümlenen bir konunun çözüme ulaşması, şimdiki zamanda çok büyük açılımlara sebep olacaktır.

Hepimizin çocukken yaşadığı negatif duygu durumları var. Ancak bu durumlar ve bu yetişkinlik yaşındaki duygusal tepkilerimiz bizi diğer başka deneyimlerden çok daha fazla şekillendirme gücüne sahiptir. Bilinçaltı programlamamızın bir planıdırlar ve oraya girip çözmezsek, bu modeller hayatımızın tüm alanlarında ortaya çıkmaya devam edebilir.

Travmatik iç çocuk kalıpları üzerinde çalışmak için destek alabilirsiniz. Bu desteği deneyimli bir Dönüşüm Koçundan ya da travmanın çeşidine (cinsel istsimar, şiddet, ölüm … gibi) göre bir terapisten. Ancak iç çocuğunuz için neler olup bittiğini merak ediyorsanız, kendi kendinize yapmaya başlayabileceğiniz birkaç şey var.

  • 1-10 yaşları arasında meydana gelen travmatik bir anıyı veya hatta hayatınızı değiştiren bir olayı düşünün
  • Şimdi o olaya geri dönüp çocuk benliğinizin nasıl hissettiğini ve nasıl anlamdırdığını görün. Duygularınızın ne olduğunu tam olarak belirleyip belirleyemeyeceğinize bakın. Bunu bir kez belirledikten sonra, aynı duyguların bugünkü alışkanlıklarınızda ve seçimlerinizde nasıl bir rol oynadığını farketmeye çalışın
  • Çalışmak yaparken ;
    • Çocukken meydana gelen travmatik, üzücü veya hayat değiştiren bir olay düşünün
    • Bu olayın sizi çocukken nasıl hissettirdiğini anlayın
    • Bu duyguların sizi yaşamınızda belirli seçimler yapmaya nasıl yönlendirdiğini görün
  • Bu travmatik veya yaşamı değiştiren olayın gerçekleşmesinden hemen sonra çocuk benliğinize bir mektup yazın. Çocuk Benliğinizin ne bilmesini isterdiniz? O anda ne duyması ona iyi gelirdi?
  • İleriye doğru hareket ve davranışlarınız hakkında daha bilinçli olmaya ve yaşamdaki kararlarınızın korkudan ziyade sevgi ile yapılıp yapılmadığını kontrol etmeye niyet edin
  • Zaten iyileştiğinizi ve mükemmel olduğunuzu bilin. Çocukken ne deneyimlediğiniz önemli değil, bütün ve harikasınız ve iyileşiyorsunuz. Gerçeğini hissetmeye başlayana kadar kendinize bunu her gün hatırlatın.

Bu konularla ilgili sorunları olduğunu düşünen ve bir şeyler yapmak isteyen Dostlar benimle iletişime geçip online çalışmalarım ile ilgili bilgi alabilirler. nihalaltunsuzer@gmail.com

İçimizdeki çocukla iyi ilişkiler geliştirip onu yaşadığı her şeyden özgürleştirebilmek dileğiyle

Sonsuz Sevgilerimle

Nihal

nihal altunsüzer
Yazar Hakkında

1978 Adana doğumlu, evli ve 2 çocuklu biriyim. 2022’de ailemle Amerika’ya taşındık. Çukurova Üniversitesi’nden mezun oldum, 16 yıl yöneticilik yaptım. Profesyonel yaşam ve öğrenci koçuyum. 2022’de aile içi iletişim kitabımı yayımladım. Çalışmalarımı ve eğitimlerimi online sürdürüyorum.

Yorum yapın